Anayasamızın 38. maddesine göre hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. İşte burada düzenlenen borçlu olmanın da borcunu ödememenin de suç olmaması. Dolandırıcılık eylemlerini kastetmiyoruz tabi ki.
İnsanlık tarihi aslında bu tartışmayla geçmiş. En eskiden Roma Hukukuna baktığımızda çok sert uygulamalar görüyoruz. 12 Levha Kanunlarına göre alacaklının borcunu ödemeyen kişiyi zincire vurup hapsetmesi ve hatta borçluya işkence etmesi kabul edilmiş. Hatta borçluları kayalıklardan aşağı atıyorlarmış! Toplumsal düzenin bozulmasından o kadar korkuyorlarmış ki bireyin hak ve özgürlükleri hiçe sayılıyormuş.
Binlerce yıl devam eden akademik bir tartışma var: Borçlu alacaklılara karşı şahsen mi sorumlu olacak yoksa malvarlığı ile mi? Şahsen sorumluluk ilkesinin kabul edildiği dönemlerde İngiltere’de bir dönem borçlularla dolan hapishanelerde çekilen sefalet anlatılır romanlarda. 1800’lü yılların ortalarından itibaren birçok ülke borçlardan şahsen sorumluluk ilkesinden vazgeçmiş. Yani birisine borç veriyorsan mallarına güveneceksin, şahsına değil!
Bizim anayasamız da tüm diğer modern anayasalar gibi 38. Maddesiyle borçlu olmayı veya borcunu ödememeyi suç saymamış durumda.